24 Kasım 2014 Pazartesi

Kendi Ellerimle Her Şeyi Berbat Ettim

   Bir rekor kırabilirim sayın seyirciler.
Bir insan yanınızdan nasıl uzaklaştırılabilir vol 1;benim gibi mallık yapın,hatta abartın felan,çok işe yarıyor ne yazık ki.Evet yine böyle bir hata yaptım.Yine,yine,yine...
Bir gün bir hata yapmasam kendime şaşacağım.

   Her neyse,sanırım olayı anladınız,yine hatalarımla baş başa kaldım.Canım sıkılıyor ve ders çalışmak istemiyorum yine saçma sapan bir ruh hali ile buradayım.
Uzun süre sonra gitarımı çıkardım,unutmuşum çalmayı,biraz çalayım dedim,bir saat sonra parmaklarım şişti.Zaten telleri de paslanmış.

   Pazar günü iki kitap bitirdim,en iyisi onları yazayım size.

1-Mustafa Kutlu-Chef; Açıkçası bu kitap isteyerek aldığım bir kitap değildi ama iyi ki de almış,okumuşum.Kitap bir aile hakkındaydı,aile de ne aile ama,hepsi birbirinden uzak,alakasız kişilikler,üç farklı kişilik,üç farklı hikaye.Çok güzeldi.Arzu saftı mesela,kendi çapında haklı ama saf bir bayan.Oğlu ise ticaretle kafayı bozmuş ayrı bir saf,kendini zeki sanan bir insan canlısı.Hüseyin Hüsnü Şen mi?Bana en samimi gelen karakter o aslında.Samimi,içten,güzel bir kitaptı kısacası.Okuyun.

2-Daniel Pennac-Okul Sıkıntısı; Bu kitaba gerek konusu gerekse ismi dolayısıyla çok ısınmıştım.Fakat Chef i bir saat içerisinde bitirebilmişken bunu okumam zaman aldı.Konusu güzel,yazarın -hele ki son sayfalara doğru- değindiği konular güzel.Bazı kısımlarla yazarla sohbet ediyormuşsunuz havası veriyor.Hele ki benim gibi "tembel" öğrenciler için hiç de fena değil.Fakat bağzı konularda kitabı kapatıp düşünme ihtiyacı duydum "doğru mu acaba?".Şöyle de bir gerçek var ki bu kitabı öğrenciler değil,öğretmenler okumalı.Kesinlikle.

    İstanbul'da yağmur yağıyor.Bu günlerde ne de güzelsin İstanbul!


"As my soul's laid to rest
What is left of my body
Or am I just a shell?"



   
 


19 Kasım 2014 Çarşamba

Hey hey hey

Saçmalamaya ihtiyacım var ve gördüğünüz gibi yine buradayım
Yine başınızın etini yiyeceğim UvU
Niahahhahaha!

Öhm.Artık tam olarak kafayı yediğime eminim,başka açıklaması olamaz.

Burası da iyice günlüğe döndü.

Biliyorsunuz insanlarla iletişimim berbat.
Sonunda iyi bir arkadaş buldum,sanaldan ama.Garip olan uzakta olmasına rağmen yanımdaymış
gibi hissediyorum.Anladınız.Gerçekten biriyle anlaşabilmek,karşımdakiyle büyük oranda aynı şeyleri beğenmek güzel bir duyguymuş.Bu dünyada beimle aynı şeylerden hoşlanan bir insan olduğunu bilmiyordum.Beni anlayan birinin olacağını da.
Umarım bu arkadaşlığı da mahvetmem.Mahvetmek istemiyorum.Şunu da fark ettim ki insanlarla konuşmaya konuşmaya iyicene konuşma özürlüsü olmuşum; kaba,düşünmeden konuşan,konu bulamayan saçma biri olmuşum.İşe yaramazın teki.Her zamanki gibi.

Okulda durum her zamanki gibi,eski yazıları silmeseydim eğer aynı yazıyı kopyalayıp yapıştırabilirdim.Her şey aynı,hiçbir fark yok.Belki her şey daha kötü olmuş olabilir.Çoğu dersi düzeltmeme rağmen hala geçen sene yüzünden zorluk çekiyorum.Çalışıp da yapamamak berbat bir hismiş bunu da öğrendim.Öğğk.

Sanki boşluktaymış gibi hissediyorum,iyice ruhsuzlaşmış bir insan.Ne yapacağım,ne yapmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim yok.Yaşıyorum sadece,buna yaşamak denilirse.Hayatta doğru düzgün yaptığım hiçbir şey yok.
 
İnsanlar,ne kadar aciz varlıklar.Ne yarınımız ne de öbür günümüz belli.Aciz,acınası varlıklarız.Hepimiz.

''Between the good and bad is where you’ll find me,
Reaching for heaven.''

6 Kasım 2014 Perşembe

Başlıksız Saçmalık yeeeey

Heeeey!
Biliyorum beni hiç özlemediniz
   Uzun bir süre sonra geri döndüm ve saçmalamaya tam gaz devam edeceğim *çünkü işsizlikte master yaptım,evet u.u*
   Bilmiyorum artık bu bilmem kaç zibilyonuncu tüm-yazıları-silip-yeni-bir-başlangıç-yapma denemem.Belki sonra yine canım sıkılır ve yine hepsini silip en baştan yazarım. Sonuçta doğru düzgün bir yazı yazmıyorum,amaçsızca karalıyorum arada.

   Son günlerde beynimin bavulunu toplayıp kaçtığını düşünüyorum ~.~

   Bir gün üşengeçlikten öleceğim,asosyallikten de olabilir.

   Dünyadaki en odun kız ben olabilirmişim.Herkes öyle diyor.Bence ben odun değilim,kızlar çok duygusal u.u Yani,lütfen,şu ''Aynı Yıldızın Altında'' filmini,kitabını sıkıcı bulan tek ben değilim herhalde,sırf böyle saçma bir filmde ağlamadım diye odun sayılamam >.< Her şeyde ''ay cınııııım bin di siniiiii'' tarzı tepkileri cıvık bulduğum için de odun sayılamam,ben odun değilim bencee.
  
   *iç ses*;belki saçmalamaktan da ölebilirsin

    mümkündür.

Avengers: Age of Ultron fragmanı çıktı,filme ise daha çok var.Biri bana nasıl bekleyeceğimi söyleyebilir mi?Hele ki böyle bir fragmandan sonra >.< Civil War ve Inhumans da sabırsızlıkla beklediğim filmerden fakat neden?Neden sayın seyirciler? Neden çıkış tarihleri bu kadar uzak?


Tokyo Ghoul ikinci sezonu da çıkacakmış,umarım güzel olur.İlk sezonu akılda bir sürü soru kalacak bir yerde bitirdiler.Tamam,mangasını okuyabilirim ama hayır,bunun için bile çok üşengecim.Bunun yerine oturup yeni sezonun çıkmasını bekleyeceğim u.u
 
   Sanırım bir güne bu kadar saçmalık yeter~